Publisher's Synopsis
Caglardan beridir insanligin duygularini, ruyalarini, davranislarini, dusuncelerini, hemen her seyini etkileyen ve algilandigi kadariyla sordugu bazi sorularin gunumuz dunyasinda anlasilmaya, kapilarinin aralanip bilincimizi yeniden sekillendirmeye basladigini gorurken, yeni sorulari olusturmaya basladigimizi goruyoruz. Bugunlere kadar hepimizin merak ettigi sorularin bazilari sunlardir: - Canlilik nedir? - Duygularimiz nedir? - Ben neyim? Bunlari algilayip yorumlayabildigimiz bilinc nedir? - Beden ile dusunce zamanda nasil baglanmistir? - Dusuncelerimi, gorduklerimi, gozleyen nedir? - Uzay nedir? Nasil var olmustur? - Evrende neyin ifadesiyiz? - Zaman nedir? - Olumden sonrasi var midir? Ruh olarak tanimladik, zihin-beden arasinda baglantiyi kurmaya, duygulari anlamaya calisirken. Bilincin, alginin ve tum bunlarla nasil bir iliskisi olabilecegini sorguladik. Genelde oyle oluyor ya butunun once parcalarini anlamaya, parcalara ayirip anlamaya calismanin, sorunlarin izlerini surup butunle olan etkilesimini gormeye yoneliyoruz. Zamanin icinde zaman gecirmemize ragmen, bilincimizle, canliligimizla nasil baglantili oldugunu gormezden geldik. Gunumuz dunyasinin ulastigi bilgi, yasamsal deneyimlerin kaydedilip aktarilmasi, izledigimiz filmlerden tutun da, deneyimlerimizin hizli etkilesimiyle zaman araliklarini orduk. Sinir sistemimize benzeyen internet aglari olusturduk. Insanlik olarak yapay zekalar gelistirdik. Hucre ile beden benzeri; canliyla tum canliligin, ekosistemin, varligin etkilesim oruntusu oldugunu anlamaya basladik. Belki de olusturdugumuz yeni anlamlar, gelecekte olusacaklarin parcalaridir. Degisim devam ediyor. Gorunen o ki, canlilar bu evrenin en ileri evrensel alanlaridir. Soralim kendimize; Evrende canliliktan daha anlamli bir sey var midir?